İstanbul Üniversitesi Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı tarafından, İstanbul'un fethinin 566. yıl dönümü sebebiyle düzenlenen "İstanbul'un Fethi Sergisi", İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası'nda gerçekleşen törenle açıldı.

Mehter Takımı'nın gösterileriyle renklenen programa, İstanbul Üniversitesi Rektörü Mahmut Ak, Genel Sekreter Yardımcısı Figen Cihan, Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Yavuz Padem katıldı.

İstiklal Marşı ve saygı duruşu ile başlayan tören, İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak'ın açılış konuşması ile devam etti.

"Padişahımıza layık, genç bir nesle sahibiz."

Konuşmasında, İstanbul Üniversitesi'nin "Tarihten Geleceğe Bilim Köprüsü" olduğunun altını çizen Ak, "Sadece ticaret değil; eğitim, mimarlık ve iskân faaliyetleri ile de İstanbul’un güzelleştirilmesi, İstanbul’u tam da tarihte yer aldığı gibi şehirlerin kraliçesi unvanını hakkıyla temsil edebileceği bir düzeye getirmiştir. Onun için İstanbul’un fethini bir askeri olay olarak değil, aslında bir şehir tarihi, bir medeniyet tarihi olarak da kutlamaktayız. Genç Hükümdar Fatih Sultan Mehmet, Ayasofya’ya gittiği andan itibaren Ayasofya’da üst düzey eğitim başlatmıştır. Onun için de üniversitemiz Türkiye’deki yükseköğretimin başlangıcı olarak da hem Ayasofya’da başlayan ve daha sonra Fatih’in medreseleri ile zirveye ulaşan eğitim kültürünün, eğitim tarihinin takipçisi olarak kendini görmektedir. Bu yönüyle Darülfünun, aslında bu geleneğin daha sonra farklı adlarla daha da oturtulduğu, kurumsal hale getirildiği bir eğitim tarihinin büyük bir halkasıdır. İstanbul’u alan genç bir hükümdardı. Gördüğünüz gibi bu emanetin gençler tarafından büyük bir coşkuyla temsil edildiğini görüyoruz. Padişahımıza layık olacak bir şekilde genç bir nesle sahibiz. Şuanda nüfusumuzun yarısı 34 yaşın altında bu ülkemiz için büyük bir güç ve güven vesilesi. Dostlarımız için büyük bir sevinç, Türkiye düşmanları için de caydırıcı bir güçtür. Bu yönüyle bize düşen de bu genç nesle en üst düzeyde eğitim vermektir. Bu şehrin alınmasında başta Fatih Sultan Mehmet Hazretleri olmak üzere emeği geçen bütün şehitlerimizi rahmetle hem şahsım hem de kurumumuz adına anıyorum. İstanbul alındıktan sonra da buranın bir Türk İslam şehri olarak korunması için canlarını feda eden tüm şehitlerimizi ve tabi ki 15 Temmuz şehitlerimizi de rahmetle yâd ediyorum. Bize emanet edilen bu kutsal emanetin emin ellerde olduğunu ve her günün bir önceki günden iyi olacağını bildirerek saygılarımı sunup sözlerime son veriyorum." dedi.

Program, kurdele töreninin ardından serginin gezilmesi ile son buldu.

14 Haziran'a kadar sürecek olan sergi,  İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası girişinde ziyaretçilerini bekliyor.